30 Ekim 2014 Perşembe

Çayımızı eski bir zamanda yudumlarken…


Sirkeci Garı’ndaki çay ocağı, unutulmuş bir anılar külliyatı adeta. Çay ocağında bugün, garın geçmişteki hareketli ve hayat dolu havasından eser yok


 Sirkeci’de Devlet Demiryolları’na (TCDD) ait çay ocağı garın restorasyona alınmasının ardından yok olmakla karşı karşıya. Yaklaşık 15 yıldır Sirkeci Garı’nda çalışan Bülent Yıldız ve Mustafa Yıldız, “Gar restorasyona girecek. Restorasyonun ardından garda çay ocağına yer verilmeyebilir” dedi. Çay ocağı herkese açık ancak garın içinde olduğu için pek fark edilemiyor. Müdavimleri ise çoğunlukla, TCDD’den emekli olan eski gar çalışanları. Mustafa Yıldız “Eskiden yolcular treni beklerken gelir çay içerdi. Emekli olan olmayan herkes oturur sohbet ederdi. Önce Edirne treni kaldırıldı ardından Halkalı banliyösü tadilata alındı. Marmaray açıldı ancak ona gelenler işine koşturan, telaşı olan insanlar. Bu yüzden biz de eskiden bilen ve hala gelen kişilerle ayakta duruyoruz” ifadelerini kullandı. 

Haluk Çobanoğlu: Anıları ve tarihi yok ediyorlar

Sirkeci Garı çay ocağının müdavimlerinden belgesel fotoğrafçı Haluk Çobanoğlu, çay ocağıyla ilgili şunları söyledi: “Benim oradaki anılarım 70’li yıllarda başlar. Fotoğraf malzemeleri Sirkeci’de bulunduğundan bu çay ocağı da malzemeleri alıp ardından dinlendiğim bir mekan olmuştur. Garın yan tarafında ülkenin her şehrinden mallarını satmaya gelen nakliyeciler vardır ve onlar da çay ocağında dinlenir. Nakliyecileri dinlerken bir Türkiye haritası çıkartabilirsiniz. Kamuya açık halk merkezleri olması gereken yerlerin bu şekilde ticarileştirilmesine ve kazanç merkezleri haline getirilmesine çok karşıyım. Sadece bir çay ocağını değil anıları ve tarihi de yok ediyorlar” 

Damla Aydemir
dammlaa@gmail.com

0 yorum:

Yorum Gönder

Arşiv